Sabır: Suni fiyat artışına karşılık bir hamle

Sabır: Suni fiyat artışına karşılık bir hamle

Sabır: Suni fiyat artışına karşılık bir hamle

 

 

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı Hasan Sabır, “İhracatçılar olarak hedefimiz çok satarak fiyat dengelemesini yapabilmektir. Bu doğal denge oluştuğunda, ülkemizin liderliği hep baki olacaktır ancak suni fiyat artışları bizi felakete götürür. İşte TMO aslında bir bakıma bu suni fiyat artışına karşılık bir hamle yapmış oldu. O bakımdan olumlu karşılıyoruz” dedi.

 

Sabır, yaptığı açıklamada, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) fındık satış kararı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

 

“TARİHTE İLK DEFA AMERİKA’DAN AVRUPA’YA İÇ FINDIK İHRACATI GERÇEKLEŞTİ”

 

“Kasım ayının ikinci yarısından itibaren ihracat piyasasında bir hareket olmamasına rağmen iç piyasada aşırı bir hareketlilik yaşandı ve fiyatlar kısa sürede 60 lira üzerine kadar çıktı” hatırlatmasında bulunan Sabır, “Ancak aynı dönemde ihracat piyasalarına taze satışlar yüzde 50 civarında düşmeye başladı. Bunun da sebebi gayet açık, artık Türk ihracatçısı yüzde 80’lik bir üretim gücü ile piyasalara hükmetmiyor. Tam tersine her geçen yıl dünya üretimindeki payımız düşmektedir. O nedenle bizim piyasamızda fiyatlar aşırı artınca, dış piyasada diğer üretici ülkelerin mallarına olan talep arttı ve hatta tarihte ilk defa ABD/Oregon'dan Avrupa'ya iç fındık ihracatı gerçekleşti. Üstelik fiyat farkı yüzde 10’dan fazla olacak şekilde. Bu durum sürdürülemez” ifadelerini kullandı.

“SEZON SONUNDA ELİMİZDE 200 BİN TON FINDIK KALACAK”

 

İlk defa bazı alıcıları başka ülke satıcıları ile buluşturduklarını aktaran Sabır, “İhracat piyasasında müşteri edinmenin maliyeti çok yüksektir ve kaybettikten sonra geri kazanmak da çok zordur. TMO, bu sene erkenden fiyat verip satışa fındık çıkarması aslında onların da bu gerçekleri gördüğünün bir işaretidir. Bugün itibari ile ihracatımızın sene sonunda yaklaşık 290 bin - 300 bin tona düşmesi bekleniyor. Bu durumda sezon sonunda elimizde 150-200 bin ton fındık kalacak. Bunun manası şudur; bizim elimizde mal var ama biz satmıyoruz ve diğer üreticilerin daha yüksek fiyattan satmalarına da yardımcı oluyoruz. Diğer üretici ülkelerle her sene toplantılar yaparız. Bunlar resmi toplantılardır ve devletler arasında yapılır. Bu seneki toplantıda, diğer fındık üreticisi ülkeler, ülkemizin fiyat politikası için teşekkürlerini sundular” dedi.

 

“SUNİ FİYAT ARTIŞLARI BİZİ FELAKETE GÖTÜRÜR”

 

Sabır, açıklamasının devamında, “Ülkemiz fındık üretimi ve satışında liderliği elinden kaptırırsa hızla pazar kaybına uğrarız ve uzun vadede çok büyük, geri dönülemeyecek zararlar çekeriz” diyerek, kararı olumlu bulduklarını da şöyle detaylandırdı:

 

“O nedenle büyük üretici olmanın verdiği sorumluluğu da üstlenerek gerekli arzı ihracat piyasalarına sunmamız gerekir. Elde olan bir malı yokmuş pahasına değerleyip satmaya çalışmak ancak diğer üretici ülkelerin ekmeğine yağ sürmek oluyor. İhracatçılar olarak hedefimiz çok satarak fiyat dengelemesini yapabilmektir. Bu doğal denge oluştuğunda, ülkemizin liderliği hep baki olacaktır ancak suni fiyat artışları bizi felakete götürür. İşte TMO aslında bir bakıma bu suni fiyat artışına karşılık bir hamle yapmış oldu. O bakımdan olumlu karşılıyoruz.

 

“ÜRETİCİMİZE GERÇEK MANADA DESTEK VEREN BİR POLİTİKAYA DÖNÜLMELİDİR”

 

Ancak uzun vadede güncel uygulanan politikanın sürdürülmesinin imkânsız olduğunu düşünüyoruz. Üreticimize gerçek manada destek veren bir politikaya dönülmelidir. Mevcut sistemde yalnızca TMO’ya mal verebilen ve/veya malını satmadan belli bir zaman elinde tutmaya muktedir olan üretici daha fazla gelir elde etmektedir. Yani, TMO bugüne kadar 160 bin tona yakın ürün almışsa, bu üretimin yüzde 20’sine denk gelir, diğer taraftan bekletip satan da ancak yüzde 10 civarıdır. Bu durumda üretimin aslında yüzde 70’i sistem dışında kalıyor. Aslında mevcut politika onlara hiç dokunmuyor. Biz bu nedenle daha kapsayıcı bir politika olmasını istiyoruz.

 

“ÜRETİCİYE VERİLEN DESTEK GÜNCELLENMELİDİR”

 

Üretimden gelen güçten korkmamalıyız. O nedenle desteğin, Doğrudan Gelir Desteği şeklinde devam etmesini ve fiyat mekanizmasının serbest piyasaya bırakılmasını istiyoruz. Tabi bu destek güncellenmelidir. 2013 yılında 90 cent/kg’ken bugün bu destek 9 cent/kg olmuştur. Yani 10 kat azalmıştır. Yarısı verilmiş olsaydı 8.50 TL/kg’ye denk gelirdi. Bu gelirle köylümüzü gerçekten desteklemiş olacaktık ve hem piyasaya daha hızlı mal gelecek hem de ülke ihracatımız daha da artacaktı. Artan ihracat ise tekrardan fiyatların yükselmesini de sağlayacaktı ve en önemlisi Şili ve ABD/Oregon gibi son 5 yıldır üretimlerini yüzde 100 artıran ülkelere teşvik yaratılmamış olacaktı.”