Kadınlar şiddete karşı ses yükseltti!

Kadınlar şiddete karşı ses yükseltti!

Kadınlar şiddete karşı ses yükseltti!

 

 

Giresun Kadın Platformu Sözcüsü Filiz Sezen, “2022 yılında öldürülen kadınların yüzde on yedisi failler hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen katledildiler. İktidar bu saldırılarla biz kadınların hayatına kastederek, bedenimizi, emeğimizi ve kimliğimizi tahakküm altına almaya çalışıyor. Erkek yargı her fırsatta kadın katillerine iyi hal ve haksız tahrik indirimi için gerekçe bulmaktan geri durmuyor. Erkek adalet değil, gerçek adalet için alanlardayız” dedi.

 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Giresun Kadın Platformu Atatürk Meydanında bir açıklama gerçekleştirdi.

 

Platforma adına açıklamayı okuyan Filiz Sezen, 62 yıl önce faşist diktatör Trujillo'ya karşı demokrasi, özgürlük talebiyle direniş bayrağını yükselten Mirabel Kardeşlerin mirasını devralan kadınlar olarak, bugün her türden baskıcı yönetimlere karşı direniş geleneğine sahip çıktıklarını belirtti.

 

Kadınlar olarak 25 Kasım’da; şiddete, cinsiyetçiliğe, savaşa, yoksulluğa karşı; eşitlik, adalet, barış ve özgürlük için isyanı büyüterek alanlarda olduklarını dile getiren Sezen, açıklamasına şöyle devam etti:

 

“Geçtiğimiz 25 Kasım'dan bugüne erkek şiddeti hız kesmeden devam etti. Son on ay içerisinde 337 kadın katledildi, 190 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Katliam boyutuna varan kadın cinayetleri iktidarın politikalarından bağımsız değil. AKP- MHP iktidar bloku tekçi, gerici, militarist, cinsiyetçi ve homofobik temelde oluşturmayı tasarladığı yeni toplumsal düzenin inşası için kadın kazanımlarını hedefe alan düzenlemelere hız vererek erkek devlet şiddetini her gün yeniden üreten politikaları hızla hayata geçiriyor. Kadın cinayetleri münferit değil, politiktir demek için alanlardayız.

 

İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararıyla iptal edilmesi şiddet faillerini cesaretlendirirken, mücadeleyle elde edilen tüm kazanımları ortadan kaldırmak için iktidar adeta biz kadınlara savaş ilan etmiş durumda. Her ay onlarca kadın koruma kararına rağmen katledilirken, 6284 sayılı yasa uygulanmıyor, hatta yasanın sağladığı haklar kısıtlanmaya çalışılıyor. 6284 sayılı yasanın hedefe konulması ile eril yargının cezasızlık politikaları kadına yönelik şiddeti, tacizi, tecavüzü ve kadın cinayetlerini arttırıyor. 2022 yılında öldürülen kadınların yüzde on yedisi failler hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen katledildiler. İktidar bu saldırılarla biz kadınların hayatına kastederek, bedenimizi, emeğimizi ve kimliğimizi tahakküm altına almaya çalışıyor. Erkek yargı her fırsatta kadın katillerine iyi hal ve haksız tahrik indirimi için gerekçe bulmaktan geri durmuyor. Erkek adalet değil, gerçek adalet demek için 25 Kasım'da alanlardayız.”

 

Sezen, artan işsizlik, yoksulluk, güvencesiz, kayıt dışı çalışma ile birlikte krizin yarattığı ekonomik şiddeti en ağır biçimde kadınlar yaşadığını ifade ederek, “Ekonomik krizin derinleştiği, işsizliğin arttığı koşullarında kadınlar olarak daha da yoksullaştık, yoksunlaştık. İstihdamdaki her 10 kadından üçü emeklilik ve sosyal güvenceden yoksun bir şekilde kayıt dışı çalıştırılıyor. Emeğimizin yok sayılmasına, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz, kayıt dışı sömürü koşullarında çalışmaya karşı, güvenceli çalışma, güvenli gelecek talebimizi haykırmak için 25 Kasım’da alanlardayız” dedi.

 

Sezen, açıklamasını şöyle tamamladı:

 

“Demokratik eylem ve etkinlikler yasaklanıyor, kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesi ile engellenmeye çalışılıyor, eylemlere katılanlara yönelik gözaltı ve tutuklamalar oluyor, davalar açılıyor. Bu yüzden, örgütlülüğümüze, demokratik haklarımıza, emeğimize sahip çıkıyoruz demek için 25 Kasım'da alanlardayız.

 

Baskılara boyun eğmiyor, kadın katliamlarına, savaşlara, yoksulluğa, militarizme, homofobiye, doğa ve yaşam alanlarımızın talanına karşı direnişlerde en önde yer alıyoruz. Bir kişi daha eksilmemek için, bize sınırlar çizmeye çalışanlara fıtratımızda özgürlük var  demek için 25 Kasım'da alanlardayız.

 

62 yıl önce diktatörlüğe karşı direnişte simgeleşen Mirabel kardeşlerden bugüne dünyanın dört bir yanında kadınlar olarak işyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında birlikteliğimizden ve dayanışmamızdan aldığımız gücün kararlılığıyla, ‘Saçımızın teline, haklarımıza, özgürlüğümüze sahip çıkıyor, direnişi büyütüyoruz’ demek için 25 Kasım’da alanlardayız.”