En geri kalmış şehiriz

En geri kalmış şehiriz

En geri kalmış şehiriz

Giresun İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Mehmet Yılmaz, “2000’li yıllara kadar devlet yatırımları ve istihdam açısından bölgenin yıldızı olan ve komşuları tarafından kıskanılan bir il olan Giresun, maalesef bugün komşularına gıpta eden, en son Erzincan-Gümüşhane Demiryolunu da Trabzon’a kaptırarak, bölgenin en geri kalmış illerinden biri haline gelmiştir” dedi.

Yılmaz, İl Genel Meclisi kasım ayı toplantıları öncesinde gündem dışı söz alarak fındık ve liman konularında görüşünü açıkladı.

Fındığa tarihinde ilk kez Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından Kasım ayında fiyat verilerek destekleme alımı yapılacağının ilan edildiğini kaydeden Yılmaz, “Bir fındık üreticisi olarak soruyorum. Tüm dünyada taban fiyatı ürün pazara inmeden önce ilan edilirken, siz bu ayda kimin fındığına fiyat verdiniz?  3 Dolardan, 2 Dolara düşen fındık fiyatları sonrası, isyan eden üretici için TBMM’de AKP dışındaki tüm partilerin desteklediği bir fındık piyasası araştırma önergesi verilmişti. Özellikle Giresun milletvekillerinin de coşkulu alkışları ile red edilmişti bu araştırma önergesi. Üreticilerimizin içini acıtan bu olayın usulden olduğu yine AKP Milletvekili Sabri Öztürk tarafından savunulmuştu. Fındık için, yoksul üretici için, başından beri kaçak güreşen iktidar, yeni bir usul olarak sezon öncesi Temmuz ayında 70 bin ton fındık satarak, şimdi de Kasım ayında taban fiyatı açıklayarak, kimin iktidarı olduğunu tam olarak ortaya koymuştur” diye konuştu.

“GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞININ UCUBE BİNASI LİMANIN VİTRİNİNE KONDURULDU”

Yılmaz, Giresun Limanında yapılan yenileme çalışmalarıyla ilgili de şu görüşleri paylaştı:

“Ne acıdır ki, 20 yıldır çalıştırılmayan Giresun Limanı için ağzını açmayan, liman faaliyeti ile uzaktan yakından ilgisi olmayan Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ucube binası limanın vitrinine kondurularak, şehrin bir penceresi kapatılırken alkışlayan AKP’li siyasetçiler bu tartışmayı başlatmışlardır. Oysaki bu tartışma birilerinin çıkarı için değil, gerçekten kent estetiği ve imar açısından mutlaka yapılabilir. Ancak, öncelikle Giresun olarak ‘üzüm mü yiyeceğiz, yoksa bağcıyı mı döveceğiz’ buna karar vermeliyiz. İlimizin kalkınma stratejisinin önemli bir ayağı olan limanımızın yeniden eski canlılığına kavuşturulması en önemli ortak hedefimiz olmalıdır.

“GİRESUN-ORDU LİMANI OLMALI, BU HAKKIMIZ”

Biliyorsunuz daha önce limanımızın adının Giresun-Ordu Limanı olmasını önermiştim. Havaalanında biz komşumuza sahip çıktık, adımızı verdik. Onlarda bizim limanımıza sahip çıkmalıdır. Siyaset, tüm odalar, borsa, sendika ve dernekler hep birlikte bu konuda bir araya gelmeliyiz.  Ordu’da, Fatsa ve Ünye ilçeleri arasında liman savaşı var. Her iki ilçede limanı kendine istiyor. En azından Ordu limanını yapana kadar, deniz yolunda bize destek olmalıdır.  Giresun’un böyle bir hakkı olduğunu düşünüyorum.”

“KURTULUŞUMUZ TÜNEL, LİMAN, TREN”

Giresun’un kurtuluşunun liman, tren ve tünel üçlüsünde olduğuna işaret eden Yılmaz, “2000’li yıllara kadar devlet yatırımları ve istihdam açısından bölgenin yıldızı olan ve komşuları tarafından kıskanılan bir il olan Giresun, maalesef bugün komşularına gıpta eden, en son Erzincan-Gümüşhane Demiryolunu da Trabzon’a kaptırarak, bölgenin en geri kalmış illerinden biri haline gelmiştir. Bu yüzden limanda, Eğribel Tünelinde, Tirebolu-Torul bağlantısında birlikte olmak zorundayız. Hep söylüyorum, Giresun’un kurtuluş reçetesi bu sacayağıdır.”