Böğürtlen mucizeler yaratıyor! Giresun'da yetişen böğürtleni kanser hastaları da tüketiyor!

Böğürtlen mucizeler yaratıyor!  Giresun'da yetişen böğürtleni kanser hastaları da tüketiyor!

Böğürtlen mucizeler yaratıyor!

Giresun'da yetişen böğürtleni kanser hastaları da tüketiyor!

Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde doğal olarak yetişen böğürtlen hasadı başlıyor. İlçenin çeşitli noktalarında doğal yetişen böğürtlenler, yöre halkı tarafından toplanmaya başlandı. Dikenli ağacıyla meyvesi olgunlaşmaya başlamasıyla vatandaşlar böğürtlen toplayabilmek için oldukça zahmet çekiyor.

Şebinkarahisar'ın kent merkezi ve köylerde yoğun olarak kendiliğinden doğal olarak yetişen böğürtlen verimliliği yaşanıyor.

C vitamini bakımından zengin olduğu bilinen ve yöre halkı tarafından toplanan böğürtlenler, ister meyve olarak isterse reçeli yapılarak tüketiliyor.

BÖĞÜRTLENİN FAYDALARI

Antik dönemlerde, böğürtlen kökü sindirim rahatsızlıklarından bağışıklık sisteminin desteklenmesine kadar geniş bir yelpazede kullanılmıştır. Genellikle kökler kurutulup toz haline getirilerek çeşitli formlarda tüketilmiştir. Böğürtlen kökü, tanenler, flavonoidler, fitosteroller, triterpenler gibi zengin bir kimyasal bileşime sahiptir ve bu bileşenlerin çeşitli sağlık yararlarına katkıda bulunabileceğine inanılmaktadır. Özellikle antioksidan ve anti-enflamatuar özellikleri ile tanenin bağırsak sağlığını desteklediği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği düşünülüyor.

Böğürtlen, zengin içeriğiyle bol miktarda C vitamini, antioksidanlar, fosfor ve magnezyum gibi değerli mineralleri bünyesinde barındırır. Bu özel bileşenler, çeşitli sağlık faydaları sunarak böğürtleni dikkate değer kılar.

İşte değerli meyve böğürtlenin sağladığı bazı faydalar

Yüksek C Vitamini İçeriği: Böğürtlen, C vitamini bakımından zengin bir kaynaktır. C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirmede önemli bir rol oynar, vücuttaki hücresel zararlara karşı koruma sağlar ve cilt sağlığını destekler.

Güçlü Antioksidan Etkiler: Böğürtlen, antioksidanlar açısından zengindir. Bu antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücresel stresi azaltmaya yardımcı olur. Bu da yaşlanma sürecini yavaşlatır ve çeşitli kronik hastalıkların riskini azaltabilir.

Kalp Sağlığını Destekler: Böğürtlenin içerdiği antioksidanlar ve lif, kalp sağlığını destekler. Lif içeriği sayesinde kolesterol seviyelerini dengelemeye yardımcı olabilir ve kalp-damar sağlığını koruyabilir.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: C vitamini ve diğer antioksidanlar, bağışıklık sistemini güçlendirmede önemli rol oynar. Bu sayede vücut enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha iyi bir savunma mekanizması geliştirir.

Sindirim Sağlığını Destekler: Böğürtlen lif açısından zengindir, bu da sindirim sistemini destekler. Lif, sindirim sürecini düzenler, kabızlığı önler ve sindirim rahatsızlıklarını hafifletir.

Kanser Riskini Azaltabilir: Böğürtlenin antioksidanlar ve fitokimyasallar içermesi, bazı kanser türlerinin riskini azaltabileceğine dair araştırmaların bulunduğunu göstermektedir. Özellikle antioksidanlar, hücresel hasarı engellemeye yardımcı olabilir.

Kemik Sağlığını Destekler: Fosfor ve magnezyum gibi mineraller, kemik sağlığı için gereklidir. Böğürtlen bu mineralleri içerdiği için kemiklerin güçlenmesine ve korunmasına katkıda bulunabilir.

 Anti-Enflamatuar Özellikler: Böğürtlen, anti-enflamatuar özelliklere sahip bazı bileşenler içerir. Bu özellik, inflamasyonun (iltihaplanmanın) azaltılmasına ve inflamasyonla ilişkili hastalıkların yönetilmesine yardımcı olabilir.

BÖĞÜRTLENİN TARİHİ

Böğürtlen kökü, doğanın sunduğu kıymetli bitkisel kaynaklardan biri olarak öne çıkar ve binlerce yıl boyunca çeşitli kültürlerde hem tıbbi hem de beslenme amaçları için kullanılmıştır. Rubus fruticosus adlı böğürtlen bitkisinin köklerinden elde edilen bu bitkisel bileşik, sağlık faydaları ve çeşitli kullanım alanlarıyla dikkatleri üzerine çekmektedir. Eski Yunan ve Roma medeniyetlerine kadar uzanan bir geçmişi olan böğürtlen kökü, tıbbi ve geleneksel kullanımıyla öne çıkmıştır.

Böğürtlen yetiştiriciliği, uygun toprak, sulama ve bakım gerektiren keyifli bir süreçtir.

İşte evde böğürtlen yetiştirirken dikkate almanız gereken bazı adımlar:

Toprak Seçimi: Böğürtlen, zengin organik madde içeriği ve iyi su tutma kapasitesine sahip topraklarda iyi gelişir. Hazır olarak satılan ev bitkisi toprakları veya bahçe toprağına ekstra organik madde ekleyerek böğürtlenleriniz için uygun bir toprak karışımı hazırlayabilirsiniz.

Saksı Seçimi: Orta boy bir saksı, böğürtlen yetiştirmek için uygun bir seçenektir. Saksınızın altında suyun drenajını sağlayacak delikler bulunmalıdır.

Ekim ve Sulama: Böğürtlen bitkisini saksıya ekmeye başlarken, toprak yüzeyine yakın bir seviyede olacak şekilde dikim yapılmalıdır. Derin bir şekilde ekilmemelidir. Toprağın fazla kurumasını engellemek için düzenli olarak hafif sulama yapılmalıdır. Saksının altındaki suyun birikmesini önlemek için drenajı kontrol etmek önemlidir.

Üst Budama: Böğürtlenler genellikle haziran sonu veya temmuz başında meyve vermeye başlarlar. Bu dönemde, bitkinin 60-75 cm uzunluğa ulaştığı zaman üst budama yapılabilir. Üst budama, bitkinin dallarının dallanmasını teşvik ederek daha fazla meyve üretimine yardımcı olur.

Meyve Toplama ve Bakım: Meyve toplandıktan sonra meyve veren dalların budanması, bitkinin enerjisini yeni meyve üretimine odaklamasına yardımcı olabilir. Bitki büyüdükçe, daha büyük bir saksıya veya bahçeye geçiş yapmayı düşünmek iyi bir fikirdir.

Güneş Işığı: Böğürtlenler genellikle güneşli ortamlarda iyi gelişirler. En az 6 saat güneş ışığı alabilecek bir konumda yetiştirmeye özen gösterin.

Toprak Bakımı: Toprağı düzenli olarak gevşetmek ve yüzeyini örtmek, nemin korunmasına ve yabancı otların büyümesinin engellenmesine yardımcı olur.

Böğürtlen yetiştiriciliği, biraz dikkat ve özen gerektirse de lezzetli meyveleri ve sağlıklı bitkiyi evinizde yetiştirme keyfi sunar. Bu adımları takip ederek, sağlıklı ve verimli bir böğürtlen bitkisi yetiştirebilirsiniz.