Engin: İnsan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz

Engin: İnsan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz

Engin: İnsan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz

 

Kamu Sen Giresun İl Temsilcisi Tacettin Engin, “Bir arada kardeşçe, daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, haklarımızı elde edebilmek için daha güçlü bir mücadele vereceğiz. Bu birliktelik, bizleri 21. yüzyılı Türk Asrı yapmak noktasındaki hedefimize ulaştıracaktır” dedi.

 

Engin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Bizler, emeğin en yüce değer, ekmek kavgasının kutsal olduğuna inanır, alın terini akıtıp, evine ekmek götürme telaşında olan çalışanlarımızın, hak ettiği saygıyı görmesi ve emeğinin karşılığını alması için mücadele yürütürüz.  Bu doğrultuda sesimizin daha gür çıkması, sorunlarımızın gündeme getirilmesi ve çözüm yollarının bulunması konusunda 1 Mayıs’ın bizler için taşıdığı anlam ve değer son derece büyüktür” ifadelerini kullandı.

 

Ülkenin toplam gelirinden herkesin adil miktarda pay alamamasının gelir dağılımının bozulmasına, haksızlığa ve yersiz zenginleşmeye neden olduğuna dikkat çeken Engin, haksız kazanç ve yersiz zenginleşmenin sonucunda; açlık ve yoksulluk tehlikesiyle baş başa kalan ve çalıştığı halde geçimini sağlayamayan bir toplumun ortaya çıktığını belirtti.

 

Engin, “Hiçbirimiz çalıştığı, çabaladığı halde yoksul olmak istemeyiz. Kimsenin emeğinin heba olmasına göz yumamayız” ifadesini kullandığı açıklamasına şöyle devam etti:

 

“Bu noktada ortak çıkarlarımızı korumak için bir araya gelerek, güç birliği yapmamız zorunlu hale gelir. Biz; sendikacılığı maaş pazarlığından çok, kamu çalışanlarının bütün haklarının korunup geliştirilmesi için daha geniş yelpazede mücadele etmenin bir aracı olarak görüyoruz. 1 Mayıs’ın emeğinden başka sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve ev hanımlarının seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiğine inanıyoruz.

 

Son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmeler ve uygulanan istihdam politikaları çalışma hayatının mevcut sorunlarının giderek derinleşmesine neden olmaktadır. Güvencesiz ve esnek çalışma yaygınlaşmakta, yaklaşık her iki çalışandan biri, sosyal güvenceden ve sosyal korumadan faydalanamadan, kayıt dışı olarak istihdam edilmektedir. İş kazaları ve meslek hastalıkları her geçen gün artmakta, memur ve emekli maaşları hayat pahalılığına yenik düşmektedir. Her ne kadar sorunların çözümü için bir takım adımlar atılmış olsa da özellikle memurlarımız temel konularda kalıcı çözümler beklemektedir.

 

‘İnsan onuruna yaraşır iş’ herkesin hakkıdır. İstihdamın korunması, geliştirilmesi ve işsizliğin önlenmesi, güvenli bir gelecek, huzurlu bir toplum oluşturulmasının olmazsa olmazıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde insan onuruna yaraşır bir yaşam, adil bir gelir dağılımı, güvenceli bir çalışma hayatı istiyoruz.”

 

Engin, taleplerini de şöyle sıraladı:

 

“Memurlarımıza ek zam ve refah payı verilerek alım güçlerinin yükseltilmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile ödenmesi, sözleşmeli ve güvencesiz çalışmanın bütünüyle kaldırılarak tüm kamu çalışanlarının güvenceli ve kadrolu biçimde istihdam edilmesi, birinci dereceye gelmiş bütün kamu personelinin ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltilmesi, memurlarımıza da dini bayramlarda ikramiye verilmesi, tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılması ve emeklilikteki ayrımın kalkması, günün şartlarına uygun olarak sosyal yardımlar, ek ders, nöbet ücreti, fazla mesai gibi ödemelerin artırılması, kira, giyim, yemek yardımı gibi yeni sosyal yardım kalemlerinin oluşturulması, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi, deprem bölgesinde görev yapan kamu çalışanlarının barınma ihtiyacı başta olmak üzere ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak desteklenmesi,

 

Memur maaş sisteminin sadeleştirilerek tüm memurların yürüttüğü kamu hizmetinin gerektirdiği niteliklere uygun bir maaş almalarının sağlanması, kamuda mülakat uygulamasının bir an önce kaldırılarak liyakat ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi, 4/C’li iken 4/B’ye geçen kamu çalışanlarının eğitim durumlarına uygun kadrolara atamalarının yapılması, kamu çalışanlarına şiddetin son bulması için gerekli tedbirlerin alınması,  4688 sayılı Kanunun revize edilerek toplu sözleşme sisteminin katılımcı ve sonuç alıcı bir hale gelmesi için imza ve itiraz yetkilerinin toplu sözleşmeye katılan tüm konfederasyon ve sendika temsilcileri lehine genişletilmesi, 657 sayılı Kanunun revize edilerek günün şartlarına uygun hale getirilmesi, kamu görevlilerimizin yetkililerden acil olarak çözülmesini beklediği konuların başında gelmektedir.”

 

“Huzurlu ve insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz. Şeffaf ve adil bir yönetim istiyoruz” diyen Engin, açıklamasına şöyle tamamladı:

 

Hak aramak kutsal bir mücadeledir. Bizler bu mücadeleyi yalnızca bir alanda değil; her alanda, her platformda veriyoruz. Bir arada kardeşçe, daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, haklarımızı elde edebilmek için daha güçlü bir mücadele vereceğiz. Bu birliktelik, bizleri 21. yüzyılı Türk Asrı yapmak noktasındaki hedefimize ulaştıracaktır.”