SES: Sağlık sistemi enkaz altında kaldı

SES: Sağlık sistemi enkaz altında kaldı

SES: Sağlık sistemi enkaz altında kaldı

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Giresun Temsilcilik Eşbaşkanı Şirin Karadurmuş, "Pandemide cilası dökülen, depremde enkaz altında kalan sağlık sistemini yeniden kuracağız” dedi.

 

Karadurmuş, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, ağır ve tehlikeli işler kapsamında olan bir işkolunda angarya ve düşük ücretle çalışan, mobbinge uğrayan ve gelecek kaygısı içindeki yüzbinlerce sağlık emekçisinin sistemin çarklarını ölesiye çevirmeye başladığını belirtti.

 

“Artık hekimin, radyoloji teknikerinin, hemşirenin, hasta bakıcının emeği, aynen banka çalışanının, metal işçisinin, tarım işçisinin emeği gibi, burjuvazi açısından benzer denetim aygıtları ile kontrol edilir ve tek bir amaca hizmet eder ki bu da, karşılığı ödenmemiş emek üzerinden artık değer elde etmektir” diyen Karadurmuş, Kahramanmaraş merkezli depremlerde acı bir gerçekle daha karşılaştıklarını dile getirdi.

 

Karadurmuş, sağlık sisteminin de depremde enkaz altında kaldığını kaydederek, “Koşullar ne olursa olsun biz mücadele etmekten, işkolu emekçilerinin ve halkımızın yanında olmaktan bir adım dahi geri atmayacağız. Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları ve halkın sağlık hakkı kapsamında 30 yıla yaklaşan fiili ve meşru mücadele geleneğimizden aldığımız güç ile koruyucu sağlık hizmetlerinin hizmetin merkezine konulduğu, ülkede yaşayan her bireyin nitelikli, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde sağlık hizmeti almasını sağlayacak bir sistemi mutlaka inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Sağlıkçıların acil çözülmesi gereken sorunlarını da dile getiren Karadurmuş, taleplerini de şöyle sıraladı:

 

“Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin, performans, ek ödeme-teşvik değil, yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin. OECD ortalamasında kadrolu ve güvenceli personel istihdamı yapılsın. Tüm personel kadrolu ve tek statüye geçirilsin.

 

Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin. Liyakatsiz atamalara, mobbinge, baskılara derhal son verilsin. Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın. Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler, katkı katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın.

 

Sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar emekçiler örgütleri aracılığıyla, halk da merkezde siyasi partiler, yerellerde ise yerel yönetimler, muhtarlıklar, örgütlü yapılar ve siyasi partiler eliyle süreçlere dahil olsun. Özel hastanelere verilen her türlü teşvik kaldırılsın. Özel hastanelere aktarılan teşvik ve bütçe, kamu sağlık kurumlarına aktarılsın.

 

Kamu sağlık kurumları daha demokratik bir yapıya kavuşturulsun. Kamu sağlık kurumlarında idareciler kriterlere uyanlar arasından o kurumlarda çalışan kişilerce seçilsin. Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamında olduğundan, fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak ödensin ve sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere ayrımsız olarak uygulansın. Sistemin getirdiği bütün eksikliklere rağmen, özveri ile çalışan, Tıbbiyeli Hikmetin yolundan giden tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz.”