Bayraktar: “Üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez”

Bayraktar: “Üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez”

Bayraktar: “Üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez”

 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mart ayı üretici market fiyatlarında yaşanan değişimleri, ramazan ayı öncesi fiyatları, girdi fiyatlarındaki anormal artışların üretici ve tüketici fiyatlarına yansımalarını ve dondan zarar gören üreticilerin durumlarını değerlendirdi.

 

Mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla elmada yüzde 456,81 oranında olduğunu belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Elmadaki fiyat farkını limon yüzde 365,82, marul yüzde 321,26, maydanoz 303,13, yeşil mercimek yüzde 251,62, salatalık yüzde 248,89, kuru fasulye yüzde 230,35, kırmızı mercimek yüzde 223,57, kuru incir yüzde 223,01, karnabahar yüzde 212,22, ve kuru üzüm yüzde 207,64 oranında takip etti. Mart ayında elmada üretici market fiyat farkı yüzde 450’nin üzerindeyken, 3 üründe yüzde 300’ün, 7 üründe ise yüzde 200’ün üzerinde gerçekleşti.

 

Üreticide 2 lira olan elma 11 lira 14 kuruşa, 1 lira 70 kuruş olan limon 7 lira 92 kuruşa, 2 lira 90 kuruş olan marul 12 lira 22 kuruşa, 1 lira 14 kuruş olan maydanoz 4 lira 59 kuruşa, 8 lira 18 kuruş olan yeşil mercimek 28 lira 76 kuruşa, 4 lira 75 kuruş olan salatalık 16 lira 57 kuruşa satıldı.

 

Mart ayında markette 40 ürünün 34’ünde fiyat artışı, 6’sında fiyat azalışı görüldü.

 

Mart ayında markette en fazla artan ürün yüzde 157,55 ile kuru soğanda oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 74,58 ile karnabahar, yüzde 62,59 ile kuru kayısı, yüzde 50,43 ile patlıcan, yüzde 49,61 ile domates, yüzde 49,55 ile sivri biber, yüzde 43,55 ile elma, yüzde 42,07 ile yeşil soğan takip etti.

 

Vatandaşlarımızın hayat pahalılığından daha fazla olumsuz etkilenmemeleri için, fiyat artışlarına çeki düzen verilmesi amacıyla, marketler ilgili kamu kurumları tarafından sürekli uyarılmalı ve fiyat etiketlerindeki keyfî uygulamaları mutlaka engellenmelidir.”

 

 “DÜNYA BÜYÜK BİR GIDA KRİZİNİN EŞİĞİNDE, PARAMIZ OLSA DA GIDA BULAMAYACAĞIZ”

 

“Dünya büyük bir gıda krizinin eşiğindedir. Kendine yetemeyen ülkeler bu krizi atlatamayacaktır. Paramız olsa bile gıda bulamayacağımız bir döneme giriyoruz. İthalatla ülkeyi doyurma imkanı kalmadı” diyen Bayraktar, ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu:

 

“Üretici fiyat artışlarının nedeni, mazot gübre elektrik tohum ilaç ve yem fiyatlarındaki anormal artışlardır. Üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez. Üründeki fiyat artışlarına rağmen üretici zor durumdadır. Çünkü girdi fiyat endeksi ile tarımsal üretici fiyat endeksleri arasında, üretici aleyhine giderek artan büyük fark var. Üretici maliyet baskısından bunaldı. Maliyetlerini fiyatlara yansıtamıyor.

 

Traktör başta olmak üzere teknolojinin kullanılmasına imkân veren tarımsal makinelerin çalışmasını sağlayan, tarımsal üretimin olmazsa olmazı mazottur. Mazot fiyatı aylık yüzde 38,5 oranında, son bir yılda ise yüzde 249 oranında arttı. Tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için çiftçimizin kullandığı mazottan vergi alınmamalıdır. Mazotun ucuzlaması gıda krizinin yaşandığı bu dönemde üretimin artmasına ciddi manada katkı sağlar.

 

“ARTAN GÜBRE FİYATLARI ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK”

 

Şubat ayı fiyatlarına göre Mart ayında, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 55, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 53, üre gübresi yüzde 53, DAP gübresi yüzde 32, amonyum sülfat gübresi ise yüzde 23 oranında arttı.

 

Geçen yılın Mart ayına göre ise son bir yılda, üre gübresi yüzde 344, amonyum sülfat gübresi yüzde 311, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 291, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 249, DAP gübresi ise yüzde 233 oranında yükseldi.

 

Rusya Ukrayna savaşı ve dövizdeki yüzde 7’lik artışı bahane ederek, gübre fiyatlarına bir ayda yüzde 55’e varan oranlarda zam yapmak fırsatçılıktan başka bir şey değildir.

 

Türk çiftçisini gübrede aylık yüzde 55, yıllık yüzde 344 oranında fiyat artışına mahkûm etmek ülke tarımına, ekonomisine, üreticisine ve tüketicisine ihanettir.”